Tatil keyfim tam hız devam ediyor, öyle ki sonuna bile yaklaştık. Pazartesiye ne kaldı şurada? Allah'ım duy sesimi de şu geçireceğim kısacık günüm mutlu mesut uzun uzadıya geçsin.
Kim demiş eylül deyince kapanmış olur sezonlar diye. Hava daha serin -ki bu tatili daha keyifli kılan şey-, fazla insan yok -kalabalıktan, Ankara'nın o karmaşası arasında kalan insanın aradığı en önemli şey-, deniz hala sıcak ama biraz dalgalı, havuz alabildiğine senin -fazla insan olmamasının yararları-. Kısaca geç kalınmış tatilimiz, geç kalınmamış tatillerimizden daha güzel geçiyor. Tabi gece gündüz kitap okumama ne deniz ne hava ne de annem mani olabilir -kitap okuduğum kadının gözüne batıyor gözlerim zaten bozukmuş, numarası mı yükselsin istiyormuşum, benim başka işim yok muymuş? Bıdıbıdı-.
Kitabımı dün bitirmiş bulunmaktayım. Entrikalar, yalanlar dolanlar, yılanlar, her türlü puştluk, her türlü pislik var bu kitapta. Biz eskileri anlatan cicili bicili kitapları okuyup da "Allaaam beni de o döneme gönder, herkesin gözü üstümde olsun, beni biriyle evlendirmeye karar versinler, adamla evlenmemeye kararlı oluyum ama onu tanıdıkça seviyim sonra minik minik bebelerimiz olsun mutlu mesut yaşayalım." diye hayaller kurarken bu kitabı okuduktan sonra aman aman diyorsunuz. O dönemin kralları ne pislik adamlarmış, hanımları ne yolluymuş anladım vallahi. Ben 2013'ten mutluyum.
Şimdi kitapta bi Boleyn-Howard karışımı iki kız kardeşin hikayesi anlatılıyor. Kısaca Kral Henry - Öküz, Sıçan, Domuz Henry- kraliçesinden memnun değil çünkü kadın erkek evlat verememiş Henry hanzosuna. Ne zaman hamile kalsa ya düşük yapmış ya da çocuk doğduktan bir süre sonra ölmüş -adam cenabet ya Allah'ın cezası işte-. Bunu fırsat bilen Boleyn-Howardlar kızlarını piyasaya sürüyorlar yeni malı sürer gibi. Önce Mary kralı ayartıyor ancak kızımız aynı zamanda evli, bir de kraliçeyi ne kadar sevdiğini ama ailesi istiyor diye krala yanaştığını söyleyip duruyor. Ve kız daha 15 yaşında!! Onların dönemde ergenlik tribi yapıp rest çekemiyorsun tabi. William Mary'nin kocası ancak işin içinde kral olunca, kralın onlara verebilecekleri olunca sesini çıkaramıyor. William'ı sevmiştim aslında. Her neyse kral Mary ile fingirdeşiyor, kraliçenin gözünün içine baka baka her türlü rezilliği yapıp biri kız biri oğlan olmak üzere iki çocuk peydahlıyorlar. Boleyn-Howard ailesi bu çocukların doğumundan nasiplerini alıyorlar. Gani gani toprakmış ünvanmış veriliyor bunlara. Mary'nin kocası sonraları ölüyor, kadın sap gibi iki çocukla kalıyor ortada. Çünkü maymun iştahlı Henry Mary'den sıkılıp Anne'e sarıyor bu seferde.
Anne de az mı, adamı kendine bağlamak için kırk takla atıyor. Henry onu odasına çağırınca gitmiyor. Neymiş, o gurursuz değilmiş de evli adamın yatağına girmezmiş de o onun afedersiniz orospusu olamazmışta -Mary'ye atılan taşı gören?- adamı ayartıyor ama kraliçe olacak ya kız işini biliyor. Adamı ayart, ayart isteklerine gelince 'yok yaa önce tahtı görelim' ayaklarına yat.
Velhasıl kardeşini sallamayıp kralı ayartan, ailesinin onu buralara getirmek için yaptıkları fedakarlıkları görmezden gelen Anne kraliçe oluyor ancak maalesef mutlu olamıyor -kralı da anlamıyorum madem oğlan istiyorsun, kraliçeden de kurtuldun Mary ile evlen veliaht derdin kalmasın, adam salak-. Kız kraliçe olmuş ailesine yararı olmuyor. Howard dayıları bunlara yapsınlar diye ne dolaplar anlatıyor ancak Mary'nin sayesinde sağladıklarının yarısını Anne'den göremiyor. Bunun sonunda Boleyn-Howard desteğini Anne'den çekiyor.
Kimse Anne'i sevmiyor ve herkes Onun kraliçeliğe layık olmadığını düşünüyor. Bu arada erkek kardeşleri George'dan bahsetmedim. Onu çok sevdim ancak adam gaydi. Ki bu durum o dönemde adamı ölüme götürecek kadar tehlikeliydi. Bu dönemde kellen gidecek kadar büyütmüyorlar olayı. Bu kısa bilgi sonunda sonuna da geleyim.
Maymun iştahlı Henry yeni bir kıza kafayı takar, kız da Anne'nin taktiği uygulayıp senin olmam der. Kral Anne'den kurtulmak için Anne'nin yapmış olduğu bir takım olayları abartarak -bazılarında hakkı vardı- onu cadılıkla, kocaya sadık olmamakla suçlar ve Anne'i de boşar. George gay olduğu için ve bir takım işlerinden dolayı, Anne bu olaydan dolayı idama çarptırılır. Sonu beni şok etti çünkü beklemiyordum.
Mary kendine yeni bir eş bulmuştu zaten, onunla hayata devam eder. Sonu çok yavan bitti ancak yine de okuyup sonlandırdığım, keyif aldığım güzel bir kitaptı. Bu zamana kadar bir çok kişinin okuduğunu düşünüyorum ancak bana da bu zamana nasip oldu.
İyi okumalar dilerim.
Not: Filmi izledim. Eklediğim fotoğraflar da filmden kareler. 800 sayfalık bir kitabı 120 dakikaya sığdırmaya çalışmanın sonucu bence yetersiz bir film olmuş. Bir çok ayrıntı atlanmış ve değişiklik yapılmış. İşin özü aynı ancak yine de yeterli bulmadım. Bana kalırsa önce kitap okunmalı sonra film izlenmeli. Zaten kitabı okuduktan sonra filmi de beğenen çok az insan çıkacağını düşünüyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder