Film izlemek için gayet iyi bir saatti bir buçuk saat öncesine kadar. Şu an saat 02:15. Herkes zıbarmak için kendini bir yatağa atmış bulunmakta. Bende bunu fırsat bilip kaptım bilgisayarı çıktım balkona. Ekrana konmakta ısrarcı olan sinek -öldürmemek içim elimden geleni yaptığım sinek- ekranı kendine oyun alanı edinmiş gibi zıplayıp duruyor. O zıpladıkça benim de sinirlerim zıplıyor. Ben bu yazıyı bitirene kadar devam ederse sonu ölüm olacak.
Herkes Hansel ve Gretel'in hikayesini bilir. Çocuklar zalim üvey annenin babayı fişeklemesi üzerine ormana terk edilir. Çocuklar deli divana baba ana diye yakarırken şekerden bir ev fark ederler. Başlarlar hatır hatur yemeye. Kapı açılır, çocuklar yemek yiyeceğiz derdine içeri girerler. Cadıyı görünce ise yemek olacaklarını fark ederler. Cadı Gretel'i yedirir içirir, kızı da kölesi beller. Oğlan yenecek kıvama gelince kardeşler birlik olurlar cadıyı yenecek hale getirirler. Bir güzel fırınlayıp gösterirler yemeğin nasıl yapılacağını.
Burada da çocuklarımız aynı olayı yaşar. Anne üvey değil özdür. Aslında çocukları başlarından atmak için değil onlara iyilik olsun diye babası ormana bırakır. Ancak hikayenin devam aynıdır. Ormanın ortasında şekerden ev bulduk diye hönk atlayınca bunlar alırlar başa belayı, paçayı zor kurtarırlar. Sonra da o cadı senin bu cadı benim keklik gibi avlamaya başlarlar cadıları.
Cadılarda pek bir tipsizdi. Zaten insanlardaki cadı imajını anlamam. Buruşuk surat, kocaman burun, çalı süpürgesi, kamburluk. Filmde iyi cadı var, kötü cadı var. Kötü cadı da kaşından, gözünden, dişinden kısaca tipinden anlaşılıyor. Gerçi Gretel'e göre en iyi cadı ölü cadı. O da gerçekten iyi cadı olduğunu bilmeden önceki felsefesiydi. Yıllar yıllar geçiyor elemanlar her gazetede onu öldürdüler, bunu yaktılar, en büyük Hansel ve Gretel diye gezine gezine büyüyor. Bir köyün başkanı çocukların cadılar tarafından kaçırıldığını ve önüne geçilemeyeceğini de anlayınca avcıları çağırıyor iş başına. Onlarda bu işten para kazanıyor. Derler ya hem severek yapıyorum hem de para kazanıyorum diye. Onlarda hayatını buna adamış vaziyette. Çocuk yaşta o sendromu ben yaşasam normal bir insan olmayı başarır mıydım Allah bilir.
Hansel ve Gretel cadılıkla suçlanan bir kızı kurtarıyorlar. Kız zırt pırt Gretel'in karşısına çıkıp duruyor.
Bizimkiler olayı çözmeye uğraşırken hakladıkları bir cadının evinde harita gibi bir şey buluyorlar. Buradan bir kaç anlam çıkarıyorlar. Cadılar 'Kanlı Ay' denen bir ayin düzenlemeyi planlıyor. Fazlaca çocuk kaçırmalarının sebebi bu. Amaçlarını ise izleyince göreceksiniz.
Sonuç olarak ayinlerini bozuyorlar, bu sırada bir çok cadıyı öldürüyorlar. Yanlarına alacak yandaşları oluyor. Bir trol var ki adı Edward. Çok tatlı, sevimli bir yaratıktı bence. O da takımın maskotu oluyor. Gretel'e aşık olan kız Gretel için kendini tehlikelere atıyor. Sonunda köy kurtuluyor planlarını alt ediyorlar ve hayatlarına avcılıkla devam ediyorlar.
Çıkış noktasının masal olmasından dolayı masalımsı bir izlenim bıraksa da keyif alarak izleyeceğiniz, her dakikası dolu dolu geçen bir film. Şiddetle önerilir.
İyi seyirler dilerim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder