Evet arkadaşlar bu asosyal de sabahtan bu saatlere kadar vaktini dışarıda geçirebilirmiş. Arkadaşlarımdan üniversiteyi kazananlar bir hafta içerisinde Ankara'dan gidiyorlar. E veda etmeden olmazdı, bizde toplandık ve çok güzel bir gün geçirdik. Umarım arkadaşlığımız lise bitince bitenlerden olmaz.
Çok öncelerden okuduğum ve kitapsızlıktan öleceğimi hissettiğim bu son zamanlarda kitabı bir kere daha okudum. Herkes P.C Cast'ı biliyordur. Ya da Gece Evi Serisi'ni okuyan herkes.Buradaki seri ise yine P.C Cast'a ait Tanrıça serisi ve bahsedeceğim kitapta 3.kitap olan Işık Tanrıçası.
Neden 3.kitap diyecek olursanız ben onu daha çok beğendim açıkçası. Zaten bu seriyide takip etmiyorum sadece bir ve üç var. Kitaplar birbirinden bağımsız ve her kitapta farklı bir tanrı ya da tanrıçanın bir insana aşık oluşu anlatılıyor. Mutlu sonla da bitiyor aslında ama ben ona tam anlamıyla mutlu son diyemiyorum. Okuyunca sebebini anlayacağınızı düşünüyorum.
Bu kitapta da Apollon'un Pamela'ya aşkı anlatılıyor. (Apollon mitolojide müziğin, güneşin, şifanın, şiirin tanrısıdır. Adam da ne ararsanız var.) Pamela bir iç mimar ve işinde de oldukça iyi ve hatta iş için kalkıp Vegas'a kadar gidiyor. Müşterisinin kızdan istediklerini duysanız o mesleği hemen bırakırdınız. Her neyse Apollon ve ikiz kız kardeşi Artemis Zeus'un izniyle dünyaya geliyorlar ve dünyada nereye geldiklerini tahmin edin. Evet doğru, Vegas! Ancak Vegas,Olympus'un ikiz kardeşleri en çok kıskanan tanrısı Bacchus'un benimsediği bir yer. Yani onları Vegas'ta istemiyor ve bir daha gelmemeleri içinde elinden geleni ardına koymuyor.
Bir gün Bacchus Vegas'ta bir ayin düzenliyor. Herkes bunu gösteri sansa da aslında gerçek bir ayin olduğunu bilen sadece Apollon ve Artemis. Üstelik bu ayin Artemis'i ilgilendiren bir ayin. Eh ayin sırasında Pamela'nın orada olması, şarabını döküp elini keserek de ayini tamamlaması tabiki Bacchus'un oyunu. Dilediği dilekse hayatının aşkını bulabilmek, üstelik tanrı gibi bir adamda hayatının aşkını bulabilmek. Artemis dileğin ağırlığını daha ilk saniyede hissediyor ve madem tanrı gibi bir adam istedin al sana Apollon diyor. Zaten Apollon dünden razı, kızdan etkilendi bile.
Bunun sonunda Apollon ve Pamela tanışıyor, birbirlerine aşık oluyorlar. Artemis'in bağı zayıflasa bile kopmuyor. Bundan dolayı Apollon kızı Olympos'daki evine götürüyor. Bu tabiki yasak! Öğrenilse çok kötü şeyler olabilir ama zaten Bacchus'un amacı da bu değil mi?
Kız bundan sonrasında olan biteni öğreniyor, başlarda reddetse bile sonradan kabulleniyor ancak ilişkileri o kadar kolay yürüyecek cinsten değil. İkisi de bir arada olabilmek için çok büyük fedakarlıklar yapıyorlar. Apollon'un fedakarlığı daha büyüktü bence. Sonuç olarak yine beraber oluyorlar ama dediğim gibi tam da beklediğim mutlu son bu değildi.
Beğendiğim bir kitap oldu. Okumanızı tavsiye ederim ama okumazsanız da kendinizi köprüden atmanıza gerek yok. :)
İyi okumalar dilerim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder