Her hikayenin sonu mutlu bitmeli tabusunu yıkıp atan bu kitap, insanın kendisini sorgulamasını sağlayan bu kitap!
Okuduğuma pişman oluyorum bazen, yahu biz mutlu sonlara alışmış insanlarız. Şak diye de böyle bir son dayanmaz ki adama.
Olayı ele alırsak, Loudan kendini hayatın sıradanlığına kaptırmış bir kız. Ev-iş-sevgili çerçevesi içerisinde hayatından çok memnun olmasa da memnun bir şekilde sürdüren ve olacakları bilse eminim kendini en yakın köprüden atacak olan karakterimiz.
Will. Ahh o Will. Okudukça sayıp söveceğiniz ama içten içe bağlanacağınız karakterimiz.
Lou işinden bazı sebeplerden dolayı ayrılmak zorunda kalıyor ve ailesi de zor durumda, yani acilen bir iş bulması lazım.
Will geçirdiği motosiklet kazasıyla sakat kalıyor. Ama bu adam hayatı dolu dolu yaşayanlardan. Yani özgür bir kuşu kafese koyduğunuzu düşünün. İşte Will'in olayı bu.
Annesi Will için bir bakıcı ararken Lou'nun da iş arıyor olması kaderin cilvesi olsa gerek.
Her neyse, Lou iş başvurusu için Will'in annesi ile görüşür ve işe alınır. Başlarda çok anlaşamasalarda zamanla birbirlerine aşık olurlar. Yine de bu aşk Will'in kararını değiştirmez. Kitap yarılsa da içine girsem, Will'i bir güzel pataklasam demiyorsanız kitabı içten okumadınız derim.
Daha fazla ipucu verip işin tadını kaçırmayalım, yeni okuyanlara keyifli okumalar dilerim. Yanınızdan mendilinizi eksik etmeyin!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder