Fazlasıyla hilekar davranıp dizi listeme yenisini daha eklemiş olmam bir yana -zaten dizi listem kabarık değil- bu yıl ciddi anlamda sağlam diziler olduğunu savunma mekanizmamın harekete geçmesi üzerine buraya yazmak istiyorum. The Orijinals'dan sonra -buna daha sonra değineceğim- kendime verdiğim sözü bozarak bu dizeye de başlamış bulunmaktayım.
Fantastik kitap okurları Melissa De La Cruz dersem ne demek istediğimi anlarlar sanırım. Kadının Asil Kan Serisi'nden açıkçası pek bir şey anlamamıştım. O yüzden bu yazara karşı ön yargılıydım ki kitap konusunda hala öyleyim ve bu yeni seri artık yeni olmaktan çıkmış ve dizisi çekilmeye başlamış. 6. bölüm de yanılmıyorsam pazartesi günü yayınlanıyor. Yani yolun yarısındalar. Henüz 3 bölüm izlemiş bir izleyici olarak yorumlamam gerekirse;
Geçmişten günümüze kadar yaşamış bir anne ve iki kızının bu süre boyunca sürekli ölüp tekrar doğmalarıyla oluşan bir kısır döngü. Bu,ailenin üzerindeki bir lanetmiş ancak neyden kaynaklı olduğunu ilk 3 bölümde açıklamadılar.
Joanna (anne) uzun süre boyunca yaşamış ve kızlarının bu süre boyunca ölümlerini milyonlarca kez izlemek zorunda kalmış ancak bu sefer hikayenin sonunu değiştirmeye kararlı.
Derken bir gün Wendy (kızların teyzesi) kötü haberle Joanna'nın kapısına dayanır.
Joanna ve kızlarını dünyadan 'tamamen' silmeye kararlı bir düşman vardır karşılarında ancak geçmişten bu tarafa o kadar çok düşmanı vardır ki Joanna'nın kim olduğunu 3 bölümdür bulamadılar.
Kızlarını kesinlikle korumaya yeminli Joanna. Aynı şeyleri tekrar yaşamak onu çok yıpratmış ve kızlarını kim olduklarını öğrenmemeleri için elinden geleni yaparak yetiştirmiş otoriter aynı zamanda düşmanı bol anne. Çok güçlü olduğundan bahsedilip duruyor ancak henüz öyle bir güç gösterisiyle karşı karşı değiliz. Biraz soğuk duruyor ancak oyunculuk şimdilik iyi.
Dizide kesinlikle bayıldığım karakter Wendy. Joanna'nın aksine otorite kurmayı, kuralları sevmeyen biraz da çılgın teyze. Her cadı olayında kedi olmazsa olmazdır ya, işte burada kedimiz Wendy oluyor. Kendisi şekil değiştirici. 9 canı varmış sözde ama 3 bölümde 2 kere öldü hadi bakalım. Oyunculuğunu beğendim.
Büyük kız Ingrid. Büyüsünü akıl yoluyla kullanan ve tabi ki zeki cadı. Bu büyüdür cadıdır olaylarına başta sıcak bakmıyor yaptığı bir hatadan dolayı. Ancak zamanla sevecek gibi. Bir de büyü yazma gibi bir yeteneği var. Biraz yaşlı göründü gözüme ama fena değil.
Asi cadı Freya. Her dizinin hoyrat bir tipi vardır. Ancak bu hoyrat cadı daha ilk bölümden nişanlandı. Üstüne bir de nişanlısının erkek kardeşiyle ilgili hiçte münasıp olmayan rüyalar içerisinde buluverdi kendini. E buradan da anlayacağınız üzere onun büyüsü de kalpten geliyor. İnsanların duygularını okuyabiliyor ve insanları birbirine aşık edebilmek gibi bir yeteneği olduğundan söz edildi ancak henüz kimseyi kimseye aşık etmedi.
Şu an fena ilerlemiyor ancak gelecekte ne yönde seyreder kestiremiyorum. Sonuçta The Secret Circle da çok güzel ilerliyordu ancak 2.sezonu göremedik. Cadılara karşı ayrı bir ilgim olmasından dolayı benim dikkatimi çekti. İzlemek için yeni şeyler arıyorum diyorsanız tavsiyemdir. :)